traufe

listen to the pronunciation of traufe
Немецкий Язык - Турецкий язык
[die] saçak, dere
Английский Язык - Турецкий язык

Определение traufe в Английский Язык Турецкий язык словарь

eaves
{i} saçak

Bayraklar evlerin saçakları üzerine çekilmişti. - Flags had been hoisted on the eaves of houses.

Kafesi saçaklardan asmıştı. - She hung the cage from the eaves.

edge

Uçurumun kenarına çok yaklaşmak tehlikeli olurdu. - It would be dangerous to go too near the edge of the cliff.

Tom Mary'yi uçurumun kenarından itti. - Tom pushed Mary off the edge of the cliff.

edge
kırak
edge
sırt
edge
(Bilgisayar) kenar kenar
edge
yaklaşmak

Uçurumun kenarına çok yaklaşmak tehlikeli olurdu. - It would be dangerous to go too near the edge of the cliff.

eaves
dam saçağı
edge
kenar çizgisi
edge
keskin kenar
edge
kenardan yavaş yavaş ilerlemek
eaves
Saçak, çıkıntı. Eaves trough: yağmur suyunu akıtan oluk
eaves
{i} suyolu
eaves
eaves trough yağmur suyunu akıtan oluk
edge
{f} kenar yapmak
edge
{i} kıyı
edge
{i} kesit
edge
{f} (bir tarafa doğru) yavaş yavaş gitmek
edge
ak
edge
ayrıt, kenar kenar