Определение to make an effort в Английский Язык Турецкий язык словарь
- effort
- {i} gayret
Gayretin övgüye şayan.
-Your effort deserves praise.
Eğer gayret etmezse, hiç kimse İngilizceye hakim olamaz.
-No one can master English if he doesn't make effort.
- make an effort
- gayret etmek
- effort
- {i} çaba
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
-In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Çaba güzel sonuçlar üretir.
-Effort produces fine results.
- effort
- (Askeri) GAYRET, ÇALIŞMA, ÇABA
- make an effort
- uğraşmak
- effort
- (Askeri) çalışma
Proje, üç farklı sınıftan öğrencinin ortak çalışmasıydı.
-The project was a joint effort by students from three different classes.
Ortak çalışmaya dayalı bir çabaydı.
-It was a collaborative effort.
- effort
- ceht
- effort
- teşebbüs
- effort
- çaba harcama
Amaçlarımıza ulaşmak için her zaman çaba harcamak zorundayız.
-We always have to make efforts to reach our goals.
O, çaba harcamadan ağaca tırmandı.
-He climbed up the tree without effort.
- make an effort
- çabala
- make an effort
- çaba harcamakçaba harcamak
- make an effort
- Çaba sarf etmek, çaba harcamak
- effort
- {i} çabalama
- effort
- kudret
- effort
- effortless gayretsiz
- effort
- {i} girişim
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
-In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.
- effort
- {i} deneme
- effort
- {i} gayret, çaba, efor
- effort
- kendini sıkma
- effort
- çaba göstermeyen
- effort
- {i} eser
Связанные Термины
Определение to make an effort в Английский Язык Английский Язык словарь
- exert
- go
I never thought he'd go so far as to call you.
- effort
- try hard, exert oneself