Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı?
 - I'm going to ask him for an autograph. Do you have anything to write with?
O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
 - That's the computer he used to write the article.
Kütüphane kitaplarına yazı yazmayın.
 - Don't write in library books.
Kütüphane kitaplarına yazı yazmamalısın.
 - You shouldn't write in library books.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
 - He never fails to write to his mother every week.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
 - You must not write a letter with a pencil.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
 - At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Ann, şiir yazmayı sever.
 - Ann likes to write poems.
Mektup yazmak zorunda mıyım?
 - Do I have to write a letter?
Ben bir mektup yazmak zorundayım.
 - I have to write a letter.