Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.
- The dictator had the absolute loyalty of all his aides.
Sağlık çalışanları ihtiyacı olan insanlara yardım eder.
- Health workers aid people in need.
Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.
- The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.
Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı.
- The man dived to the drowning woman's aid.
Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim.
- I was aided by a dear friend.
Onu kendi işinde destekledik.
- We aided him in his business.
Esperanto yabancı dil öğretimi için bir yardımcıdır.
- Esperanto is an aid for teaching foreign languages.
Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.
- The dictator had the absolute loyalty of all his aides.
Onun kaçmasına yardım ettiğim için tutuklandım.
- I was arrested for aiding in his escape.
Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler.
- They came to our aid at once.
The incompetent general's brilliant aid often made priceless suggestions.
... It's been proven to aid in almost every ...
... you know what, we're going to put this Band-Aid on your knee ...