the main tower within the walls of a medieval castle or fortress

listen to the pronunciation of the main tower within the walls of a medieval castle or fortress
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the main tower within the walls of a medieval castle or fortress в Английский Язык Турецкий язык словарь

dungeon
zindan

Kraliçe olduğum zaman, Tom'u zindana kilitleyeceğim. - When I am queen, I will lock up Tom in the dungeon.

O casusu zindana koy. - Put that spy in the dungeon.

keep
{f} tutmak: .It'll keep you warm. Seni sıcak tu(Tarih) She keeps a diary. Günlük tutuyor. He keeps the books. Defter tutuyor
keep
{f} korumak

Orijinal fikrini kopyalanmaktan korumak için, Henry suskunluğa başvurdu. - In order to keep his original idea from being copied, Henry resorted to reticence.

Tom soğukkanlılığını korumak için mücadele etti. - Tom struggled to keep his composure.

keep
almak

Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım. - I would have to take precautionary steps to keep him out.

keep
kale

Tom her zaman kulağının arkasında bir kalem tutar. - Tom always keeps a pencil behind his ear.

Çocuk kalemlerini keskin tutmayı severdi. - The boy liked to keep his pencils sharp.

keep
yiyecek

Bütün bu yiyecekleri tutacak bir yerimiz yok. - We have no place to keep all this food.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Kurumu 1990'da kayıt tutmaya başladığından beri, yiyecek fiyatları en yüksek seviyesindedir. - Food prices are at their highest level since the United Nations Food and Agriculture Organization began keeping records in 1990.

keep
(belli bir durumda) engellemek
keep
yemek

Nuh peygamber hayvanları birbirlerini yemekten nasıl uzak tuttu? - How did Noah keep the animals from eating each other?

Mary en iyi yemek takımlarını o dolapta tutar. - Mary keeps her best dishes in that cabinet.

keep
elde tutmak
dungeon
{i} burç
dungeon
{i} kule
keep
(İnşaat) korumak, muhafaza etmek
keep
{f} kalmak

Sadece sessiz kalmak zorundasın. - You have only to keep silent.

Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir. - It is essential to keep calm in a time of crisis and avoid going haywire.

keep
idame etmek
keep
{f} işletmek
Английский Язык - Английский Язык
dungeon
keep
the main tower within the walls of a medieval castle or fortress

    Расстановка переносов

    the Main tow·er with·in the walls of a me·di·e·val cas·tle or for·tress

    Турецкое произношение

    dhi meyn tauır wîdhîn dhi wôlz ıv ı midivıl käsıl ır fôrtrıs

    Произношение

    /ᴛʜē ˈmān ˈtouər wəˈᴛʜən ᴛʜē ˈwôlz əv ə mēˈdēvəl ˈkasəl ər ˈfôrtrəs/ /ðiː ˈmeɪn ˈtaʊɜr wɪˈðɪn ðiː ˈwɔːlz əv ə miːˈdiːvəl ˈkæsəl ɜr ˈfɔːrtrəs/
Избранное