I noticed he was wearing my slippers.
- Onun terliklerimi giydiğini fark ettim.
Tom took off his shoes and put on a pair of slippers.
- Tom ayakkabılarını çıkardı ve terlikleri giydi.
John had put his sweater on inside out.
- John kazağını ters giymişti.
When Tom was accused of the murder, he broke out in a cold sweat.
- Tom cinayetle suçlandığında soğuk ter döktü.
Her brow was beaded with perspiration.
- Kaşı terden dolayı boncuk boncuk olmuştu.
We were all drenched with perspiration.
- Hepimiz terden sırılsıklam olduk.