You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation.
- Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
Repetition is the father of learning.
- Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.
Can I have the menu again, please?
- Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
Don't make the same mistake again.
- Aynı hatayı tekrar yapma.
Please say that once again in French.
- Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.
The economy is in turmoil once again.
- Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
No, repeated the Englishman.
- Hayır, İngiliz tekrarladı.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
She explained it over again.
- O, onu tekrar açıkladı.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
Tom can't run for re-election.
- Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
I hope to meet you all again.
- Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
- Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out.
- Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.