Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü.
- In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.
Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur.
- This flower is found in different parts of Hokkaido.
Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor.
- The repair bill includes parts and labor.
Tek parça yapmak için tüm parçaları birleştirin.
- Combine all the parts to make one piece.
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
- A gang of thieves works these parts.
Annem pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
- Tom is making spare parts in a car factory.
Kömür katranının damıtılmasıyla elde edilen bileşenler aşağıda gösterildiği gibidir.
- The components obtained by distillation of coal tar are as shown below.
Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler.
- Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.
Biz beyzbol takımı üyelerini karşılamak için bayrakları salladık.
- We waved flags to welcome members of our baseball team.
Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar.
- All the members of the club agreed with me.
Bazı bilim adamları yer çekiminin ışık hızıyla seyahat eden graviton denilen parçacıklardan yapıldığını düşünüyor.
- Some scientists think that gravity is made up of particles called gravitons which travel at the speed of light.
Kar taneleri kar parçacıklarıdır.
- Snowflakes are particles of snow.
This theory consists of three parts.
- Diese Theorie besteht aus drei Teilen.
The bank has branches in all parts of the country.
- Die Bank hat Filialen in allen Teilen des Landes.
The prize was divided equally among the ten syndicate members.
- Der Preis wurde zu gleichen Teilen unter den zehn Verbandsmitgliedern aufgeteilt.