Gül yetiştirmekte iyiyim.
- I am good at raising roses.
Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.
- The gardener planted a rose tree in the middle of the garden.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
- The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.
- The accident arose from a simple mistake.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
Hayata pembe gözlüklerle bakıyor.
- She looks at the world through rose-colored glasses.
Pembe ve gül benzer renklerdir.
- Pink and rose are similar colors.