Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
Biz erken bir başlangıç yaptık.
- We got an early start.
Tom kesinlikle bir döğüşü başlatmak istiyor gibi görünüyor.
- Tom certainly looks like he wants to start a fight.
Tom'la bir döğüş başlatmak çok iyi bir fikir değildi.
- Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.
Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.
- Too long a holiday makes one reluctant to start work again.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
- Tea and coffee helps to start the day.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
O ciddi olarak çalışmaya başladı.
- He started to study in earnest.
Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.
- I started working for this company last year.
Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
- They were waiting for the signal to start.
Her hafta başında, ben hem yorgunum hem de mutluyum.
- At the start of every weekend, I am both tired and happy.
Tom piyano başına oturdu ve çalmaya başladı.
- Tom sat down at the piano and started playing.
Haydi partiyi başlatalım.
- Let's start the party.
Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.
- Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
- If we are to be there at six, we will have to start now.
Eve ilk varan akşam yemeğini pişirmeye başlar.
- Whoever gets home first starts cooking the supper.
Sürücü İlk otobüsün sabah saat 6:00 da hareket ettiğini söyledi.
- The driver said that the first bus starts at 6:00 a.m.
Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.
- Press this button to start the machine.
Arabamı çalıştırmak için atlamam gerekiyor.
- I need to jump start my car.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Bir avans almak istiyorum.
- I'd like to get a head start.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
- Tom is ready to settle down and start a family.
Onunla bir aile kurmak istedim.
- She wanted to start a family with him.
Kavgayı Tom başlatmadı.
- Tom didn't start the brawl.
Tom'la bir döğüş başlatmak çok iyi bir fikir değildi.
- Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.
- Tom didn't start to study French until he was thirty.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Seni ürkütmek istemedim.
- I didn't mean to startle you.
Onun, Paris'e hareket ettiği gün yağmurlu idi.
- The day she started for Paris was rainy.
Yarın sabah Osaka'ya hareket ediyoruz.
- We start for Osaka tomorrow morning.
we could, with the greatest ease as well as clearness, see all objects (ourselves unseen) only by applying our eyes close to the crevice, where the moulding of a panel had warped or started a little on the other side.
The movie was entertaining from start to finish.
I started from my sleep with horror.
Jones has been a substitute before, but made his first start for the team last Sunday.
The rain started at 9:00.
... was that for the first time in all of human history, progress started at a rate where ...
... Android started with a simple goal of bringing open ...