Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.
- We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.
O, zamanında varmak için koştu.
- He ran, so as to arrive on time.
Ağır şekilde sakinleşmiştim.
- I was heavily sedated.
Tüm bu mallar ağır biçimde vergilendiriliyor.
- All these goods are heavily taxed.
Çok yağmur yağdı ve dolayısıyla beyzbol maçı iptal edildi.
- It rained heavily, and consequently the baseball game was called off.
Yola koyulamadılar çünkü çok kar yağdı.
- They could not set out because it snowed heavily.
Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor.
- Bill hates that his father smokes heavily.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
- The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
Bina yangında ağır şekilde hasar gördü.
- The building was heavily damaged by fire.
Ağır şekilde sakinleşmiştim.
- I was heavily sedated.
Tom şiddetle öksürmeye başladı ve onun sağlığı hakkında endişeliyim.
- Tom has started coughing heavily and I'm worried about his health.
Şiddetle yağmur yağdığı için okula geç kaldık.
- We were late for school because it rained heavily.
his heavily muscled arms.