Sana söyleyecek bir hayli şeyim var.
- I have a great deal to tell you.
Bunun hakkında bir hayli düşündüm.
- I've thought about this a great deal.
O, oldukça çok kazanır.
- He earns a great deal.
O süt satarak çok para yaptı.
- He made a great deal of money selling milk.
Baharda pek çok turist Kyoto'yu ziyaret eder.
- A great many tourists visit Kyoto in spring.
Amerika'da pek çok orman yangını var.
- There are a great many forest fires in America.
Ona oldukça çok borçluyum.
- I owe him a great deal.
Tom oldukça çok okur.
- Tom reads a great deal.