schliff

listen to the pronunciation of schliff
Немецкий Язык - Турецкий язык
[der] cila, perdah; kesme, tıraş; görgü, terbiye
e {şlif} r bileme; cilâ
(Gramer) schleifen hat geschliffen A bilemek, yontmak
bileme
Английский Язык - Турецкий язык

Определение schliff в Английский Язык Турецкий язык словарь

cut
{i} kesme

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

O grupla bağlantıları kesmelisin. - You should cut off your connections with that group.

cut
maktu
cut
yarma
cut
kesiştirmek
cut
biçme
cut
-e gitmemek
cut
sapmak
cut
parça

Tom kız kardeşine bir parça kek kesti. - Tom cut his sister a piece of cake.

O, elmayı iki parçaya ayırdı. - She cut the apple in two.

cut
azaltmak

Birlik üyeleri, hafta sonu ceza oranlarını azaltmak için tekliflere sövüp saydılar. - Union members railed against proposals to cut weekend penalty rates.

Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı. - The factory had to cut back its production.

cut
kesinti

Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar. - Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.

Bir elektrik kesintisi vardı. - There's been a power cut.

cut
dilim

O, bir dilim et kesti. - He cut off a slice of meat.

Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti. - Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.

cut
yarık
cut
{f} görmezlikten gelmek
cut
{i} tutam
cut
{f} yol açmak
cut
{f} (cut, --ting)
cut
tatsız
cut
{f} biçmek
cut
{f} kırpmak