She is going to learn how to drive.
- O, araba sürmeyi öğrenecek.
Jim is learning how to drive a car.
- Jim araba sürmeyi öğreniyor.
Driving through that snowstorm was a nightmare.
- O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
He is good at driving.
- O, araba sürmede iyidir.
This car is easy to drive.
- Bu arabayı sürmek kolaydır.
Take care! It's dangerous to drive drunk.
- Dikkat edin! Sarhoşken araba sürmek tehlikelidir.
I don't want to lead a dog's life any more.
- Artık mutsuz bir hayat sürmek istemiyorum.
Mary wants to lead a life worth living.
- Mary yaşamaya değer bir hayat sürmek istiyor.
Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.
- Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi.
Driving through that snowstorm was a nightmare.
- O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
Driving through that snowstorm was a nightmare.
- O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
He drove the truck to Dallas.
- O, kamyonu Dallas'a sürdü.
Ambition drove him to murder.
- Hırs onu cinayete sürükledi.
He was exiled from his country.
- O, ülkesinden sürgün edildi.
Most of the exiles were killed or captured.
- Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
The speech lasted thirty minutes.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
The rain lasted five days.
- Yağmur beş gün sürdü.
Do you know how to drive?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
Do you know how to drive a car?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
She has never been in a car driven by him.
- O, onun tarafından sürülen bir arabada asla bulunmadı.
You'd better not have driven my car.
- Keşke arabamı sürmeseydin.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
He was banished to an island for high treason.
- O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.
Tom was banished from the town.
- Tom kasabadan sürüldü.
Layla wanted to live a good life.
- Leyla iyi bir yaşam sürmek istiyordu.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.