Mississippi Nehri derin ve geniştir.
- The Mississippi River is deep and wide.
Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
- These insects are widely distributed.
Onun adı yaygın olarak biliniyordu.
- His name was becoming widely known.
Depremden sonra yaygın bir panik vardı.
- There was widespread panic after the earthquake.
Pencere tamamen açıktı.
- The window was wide open.
Arka kapı sonuna kadar açık.
- The back door's wide open.
İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır.
- There is a wide gap in the opinions between the two students.
Pencere tamamen açıktı.
- The window was wide open.
Henüz tamamen uyanık değilim.
- I'm not wide awake yet.
Tom gözlerini ardına kadar açtı.
- Tom opened his eyes wide.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!