Tom azimli ve çalışkan.
 - Tom is determined and hard-working.
Tom azimli bir adamdır.
 - Tom is a determined man.
Sigara içmeyi bırakmaya kararlıyım.
 - I am determined to give up smoking.
On yılımı alsa bile, işi başarmaya kararlıyım.
 - Even if it takes me ten years, I am determined to accomplish the job.
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
 - One's lifestyle is largely determined by money.
Seyahat için tarihi belirlediler.
 - They determined the date for the trip.
Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
 - I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
 - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.