rakipler

listen to the pronunciation of rakipler
Турецкий язык - Английский Язык
competitors

How can Tom win if he has no competitors? - Rakipleri yoksa Tom nasıl kazanabilir?

Tom's competitors know that. - Tom'un rakipleri onu biliyor.

rivals

He always takes advantage of the mistakes made by his rivals. - O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.

You have to respect your rivals. - Rakiplerinize saygı duymalısınız.

rakip
rival

Tom was hired away by a rival company. - Rakip bir şirket tarafından Tom'un işine son verildi.

I once rivaled him for the championship. - Bir zamanlar şampiyonluk için ona rakiptim.

rakip
{i} competitor

Hertz and Avis are head to head competitors in the car rental business. - Hertz ve Avis, araç kiralama işinde başa baş rakiptirler.

Tom is a real competitor. - Tom gerçek bir rakip.

rakip
{i} opponent

At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests. - Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü.

He is generous to his opponents. - O, rakiplerine göre cömerttir.

rakip
{i} match
rakip
competing
rakip
opposer
rakip
adversary
rakip
emulous
rakip
antagonist

Despite being the antagonist in the movie, I liked her character. - Filmde rakip olmamıza rağmen, onun karakterini sevdim.

rakip
rivalrous
rakip
rival to
rakip
foe
rakip
(a) rival
rakip
contestant
rakip
contender

We didn't mean to disparage our contenders. - Rakiplerimizi kötülemek istemedik.

rakip
rival, competitor, antagonist, opponent, adversary
rakip
rival (person, thing)
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение rakipler в Турецкий язык Турецкий язык словарь

RAKİP
(Hukuk) Binici, sürücü, süvari
rakip
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
rakip
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse): "Bakarsın erkek rakibini de, sevgilisini de öldürmüş."- S. F. Abasıyanık