rakipler

listen to the pronunciation of rakipler
Türkisch - Englisch
competitors

How can Tom win if he has no competitors? - Rakipleri yoksa Tom nasıl kazanabilir?

Tom's competitors know that. - Tom'un rakipleri onu biliyor.

rivals

It was difficult for King John to keep control over all of his rivals. - Kral John için, rakiplerinin tümünü kontrol altında tutmak çok zordu.

He always takes advantage of the mistakes made by his rivals. - O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.

rakip
rival

Tom was hired away by a rival company. - Rakip bir şirket tarafından Tom'un işine son verildi.

King John put to death all of his rivals. - Kral John tüm rakiplerini idam etti.

rakip
{i} competitor

Tom is a very tough competitor. - Tom çok sert bir rakip.

Tom is a real competitor. - Tom gerçek bir rakip.

rakip
{i} opponent

Don't underestimate your opponents. - Rakiplerinizi küçümsemeyin.

He is generous to his opponents. - O, rakiplerine göre cömerttir.

rakip
{i} match
rakip
competing
rakip
opposer
rakip
adversary
rakip
emulous
rakip
antagonist

Despite being the antagonist in the movie, I liked her character. - Filmde rakip olmamıza rağmen, onun karakterini sevdim.

rakip
rivalrous
rakip
rival to
rakip
foe
rakip
(a) rival
rakip
contestant
rakip
contender

We didn't mean to disparage our contenders. - Rakiplerimizi kötülemek istemedik.

rakip
rival, competitor, antagonist, opponent, adversary
rakip
rival (person, thing)
Türkisch - Türkisch

Definition von rakipler im Türkisch Türkisch wörterbuch

RAKİP
(Hukuk) Binici, sürücü, süvari
rakip
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
rakip
Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse): "Bakarsın erkek rakibini de, sevgilisini de öldürmüş."- S. F. Abasıyanık
rakipler
Favoriten