Определение polish#up в Английский Язык Турецкий язык словарь
- polish
- {f} parlatmak
- polish
- cilalamak
Tom ayakkabılarını cilalamak istedi.
- Tom wanted to polish his shoes.
- polish
- cila
Ayakkabılarım cilalanmalı.
- My shoes need polishing.
Onun arabasının güzel bir cilası var.
- Her car has a nice polish.
- Polish
- {i} polonya dili
Polonya dili benim ana dilimdir.
- Polish is my native language.
Polonya'ya Polonya dilinde Polska denilir.
- Poland is called Polska in Polish.
- Polish
- {i} lehçe
Bu Lehçe atasözü biliyor musun?
- Do you know this Polish proverb?
Timuçin, Lehçe öğreniyor.
- Timuçin learns Polish.
- Polish
- {i} polonyalı
Polonyalı bir bayanla evlendim.
- I am married to a Polish woman.
Hem Polonyalı hem de Norveçliyim, bu yüzden seçemem.
- I'm both Polish and Norwegian, so I can't choose.
- polish
- daha iyi duruma sokmak
- Polish
- {i} parlatma
Bir kirpiyi parlatmanın yolu yok.
- There's no way to polish a hedgehog.
Tom ayakkabılarını parlatmamı istedi.
- Tom asked me to polish his shoes.
- Polish
- {s} Polonya, Polonya'ya özgü; Leh
- polish
- lak
- polish
- cila vurmak
- polish
- vemik
- polish
- lehli
- polish
- cilalı yüzey
- polish
- ayakkabı boyası
- polish
- kundura boyası
- polish language
- leh dili
- polish notation
- (Bilgisayar) öntakı simgelemi
- polish off
- (Dilbilim) sonuçlandırmak
- polish off
- sıyırmak
- polish off
- bir çırpıda temizlemek
- polish off
- (deyim) galip gelmek
- polish
- kibarlık
- polish
- parlak
Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
- If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.
- polish
- incelik
- polish
- parlaklık
- polish
- perdah
- polish
- kusursuzlaştırmak
- polish
- {f} parlat
Bu ayakkabı parlatılmalı.
- These shoes need polishing.
Bu yüzükteki elmas parlatılır.
- The diamond in this ring is polished.
- polish notation
- polonyalı gösterimi
- polish off
- yenmek
- polish off
- bitirmek
- polish off
- işini bitir
- polish off
- alt etmek
- polish up
- iyice parlat
- polish up
- iyice parlatmak
- polish off
- silip süpürmek
- polish the apple
- elma lehçe
- Polish
- {i} nezaket
- Polish
- {i} cilalama
Partiye gitmeden önce ayakkabılarını cilalamalısın.
- You should polish your shoes before you go to the party.
Dışarı çıkmadan önce ayakkabılarını cilalamayı unutma.
- Don't forget to polish your shoes before you go out!
- Polish
- {s} Polonyalı; Leh
- Polish
- {i} boya (ayakkabı)
- Polish
- (sıfat) Polonya
- Polish
- {i} Lehçe, Polca
- Polish
- {s} Polonya
Aslında Marie Curie Fransız değil, Polonyalıdır.
- In fact, Marie Curie is Polish, not French.
Polonyalı bir bayanla evlendim.
- I am married to a Polish woman.
- polish
- {f} cilalanmak
- polish
- {f} boyamak (ayakkabı)
- polish
- polish off işini bitirmek
- polish
- bir rakibi yenip9başından
- polish
- {f} terbiye etmek
- polish
- inceleştirmek
- polish
- cila vermek
- polish
- zarafet
- polish
- {f} (ayakkabı) boyamak
- polish
- {f} perdahlamak
- polish
- parlamak
- polish
- süslemek
- polish
- {f} düzeltmek
- polish
- terbiye
- polish americans
- polonya asıllı amerikalılar
- polish fiction
- polonya romanı
- polish grind
- parlatma silmesi
- polish grind
- son perdah
- polish layer
- cila katmanı
- polish layer
- cila tabakası
- polish layer
- parlatıcı katmanı
- polish literature
- polonya edebiyatı
- polish nail
- tırnak ojelemek
- polish nail
- tırnağını ojelemek
- polish off
- üstesinden gelmek
- polish off
- (yemeği) silip süpürmek, bir çırpıda temizlemek
- polish off
- (Fiili Deyim ) 1- temize havale etmek , çabucak bitirmek 2- (yemeği) silip süpürmek
- polish off
- (deyim) polish sth. off [kd] silip supurmek,cabucak bitirmek
- polish off
- halletmek
- polish off
- (işi) çabucak bitirmek
- polish one's fingernail
- tırnağını boyamak
- polish one's fingernails
- tırnaklarını boyamak
- polish people's republic
- polonya halk cumhuriyeti
- polish poetry
- polonya şiiri
- polish up
- (deyim) polish sth. up daha iyi duruma getirmek,duzeltmek
- polish up
- pırıl pırıl yapmak
- polish up
- düzeltmek
- polish up
- (Fiili Deyim ) 1- iyice parlatmak 2- ilerletmek
- polish up
- çalışarak ilerletmek
- polish up
- iyice cilalamak
- polish wheat
- (Tarım) polonya buğdayı
- polish zloty
- polonya zlotisi
- nail polish
- tırnak cilası
- shoe polish
- ayakkabı boyası
- nail polish
- tırnak boyası
- nail polish remover
- oje çıkarıcı
- remove nail polish
- oje silmek
- floor polish
- döşeme cilası
- nail polish
- oje
Bu ojeyle gidecek bir ruj arıyorum.
- I'm looking for a lipstick to go with this nail polish.
En sevdiğin tırnak ojesi rengi nedir?
- What's your favorite nail polish color?
- reverse polish notation
- ters polonyalı gösterimi
- spit and polish
- temizlik
- apple-polish
- Yağcılık etmek, dalkavukluk etmek
- furbish, polish, refine
- Rafine cila parlatmak
- nail polish remover
- Oje veya tırnak cilası temizleyici, aseton
- silver laced polish chicken
- (Hayvan Bilim, Zooloji) Başında kabarık uzun tüyleri bulunan evcil bir tavuk türü
- smooth, polish
- Lehçe pürüzsüz
- tin of shoe polish
- ayakkabı cilası kalay
- apply nail polish
- oje sürmek
- apply polish
- cilalamak
- bone polish
- kemik cilası
- brilliant polish
- parlak cila
- finishing polish
- (İnşaat) son kat cila
- french polish
- gomalak cilası
- french polish
- ispirtolu cila
- give a polish
- parlatmak
- give a polish
- cilalamak
- nail polish
- parlatıcı
Tırnak parlatıcı, Budizm kadar ilgi çekicidir.
- Nail polish is as interesting as Buddhism.
- wood polish
- ahşap cilası
- wood polish
- ahşap cila