Almanlar tutumlu bir millettir.
- Germans are a frugal people.
Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Amerikalılar demokratik bir ulustur.
- The Americans are a democratic people.
Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
- Social networking sites are dangerous for people under 13.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Dünya aptal insanlarla dolu.
- The world is full of dumb people.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
Caddede bir kalabalık var.
- There is a crowd of people on the street.
Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
- A crowd of people gathered around the speaker.
Cömertlik bazı kişilerde doğuştandır.
- Generosity is innate in some people.
Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür.
- His novels are popular among young people.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
- We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.
Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
- I thought a bunch of people would go water skiing with us, but absolutely no one else showed up.
Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
This elevator is capable of carrying 10 persons at a time.
- Dieser Fahrstuhl kann zehn Personen auf einmal befördern.
There were fifteen persons injured in the accident.
- Es wurden fünfzehn Personen bei dem Unfall verletzt.