Hepiniz aynı zamanda konuşmayın.
 - Don't all speak at the same time.
Ondan hoşlanıyorum fakat aynı zamanda ona gerçekten inanmıyorum.
 - I like him, but at the same time I don't really trust him.
Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
 - They arrived in Paris at the same time.
Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.
 - Everybody in the building headed for the exits at the same time.