Japon Parlementosu bugün Ryoutarou Hashimoto'yu ülkenin 52. başbakanı olarak resmen seçti.
- The Japanese Parliament today officially elected Ryoutarou Hashimoto as the country's 52nd prime minister.
Savaş resmen sona erdi.
- The war was officially over.
Avustralya'ya seyahatim resmi olarak rezerve edildi.
- My trip to Australia is officially booked.
Tom resmi olarak görevlendirilmedi.
- Tom hasn't been officially charged.
Sorumlu memur içeri girmeme izin verdi.
- The official in charge let me in.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.
Resmî evrakları imzalayamadı.
- He could not sign official papers.
Tayca, Tayland'ın resmi dilidir.
- Thai is the official language in Thailand.
Yetkililerin yasağı kaldırmasını rica etti.
- He asked the officials to lift the ban.
Kanadalı yetkililer, her insanın malzemelerini tarttı.
- Canadian officials weighed the supplies of each man.
Gümrük görevlileri Tom'u tepeden tırnağa aradılar.
- Customs officials carried out a full body search on Tom.
Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.
- A customs official asked me to open my suitcase.
offical support for disabled students in METU.
Gümrük memurları bütün gemiyi araştırdılar.
- The customs officials searched the whole ship.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.
Bu devlet memurları rüşvetçidir.
- These government officials are corrupt.
Amerika Birleşik Devletlerinin Burmaya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdi.
- The United States has officially ended economic sanctions against Burma.
an official drug or preparation.
an official statement or report.
official duties.
... philip is officially ...