Until then, we are postponing the execution.
- O zamana kadar, infazı erteliyoruz.
Until then, Tom had never seen Mary in jeans.
- O zamana kadar, Tom Mary'nin kot pantolon giydiğini hiç görmedi
We will move into our new house next month if it is completed by then.
- O zamana kadar tamamlanırsa gelecek ay yeni evimize taşınacağız.
By then, however, it was too late.
- Ancak, o zamana kadar, çok geçti.
They had been married for ten years by that time.
- Onlar o zamana kadar on yıl evliler.
I found all the shops closed by that time.
- O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.
The food supplies will not hold out till then.
- Gıda malzemeleri o zamana kadar dayanmaz.
What do I do till then?
- O zamana kadar ne yaparım?