not able to be separated. bound together permanently

listen to the pronunciation of not able to be separated. bound together permanently
Английский Язык - Турецкий язык

Определение not able to be separated. bound together permanently в Английский Язык Турецкий язык словарь

inseparable
{s} ayrılamaz

Toplum ve birey birbirinden ayrılamazlar. - Society and the individual are inseparable.

İyi sağlık egzersiz ve ılımlılıktan ayrılamaz. - Good health is inseparable from exercise and moderation.

inseparable
{s} ayrılmaz

Bir cerrah ayrılmaz arkadaşı olan ölümle birlikte yaşar - Ben onunla el ele yürüyorum. - A surgeon lives with Death, his inseparable companion - I walk hand in hand with him.

Onlar o partiden sonra ayrılmaz oldular. - They became inseparable after that party.

inseparable
yapışık
inseparable
bağlı
inseparable
{s} çok samimi

Mary ve Kate çok samimi. - Mary and Kate are inseparable.

inseparable
{s} yakın

Onlar yakında ayrılmaz oldular. - They soon became inseparable.

inseparable
inseparablenessayrılmazlık
inseparable
inseparablybirbirinden ayrılmaz surette
inseparable
ayrılmaz surette kullanılan inseparablesayrılamayan şeyler
inseparable
çok yakın dostlar
not to be
olmamak

Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu. - To be or not to be, that is the question.

Sanırım kaba olmamak en iyisi. - I think it is best not to be impolite.

Английский Язык - Английский Язык
inseparable
not able to be separated. bound together permanently

    Расстановка переносов

    not a·ble to be separated. bound to·geth·er per·ma·nent·ly

    Произношение

Избранное