langte hin

listen to the pronunciation of langte hin
Английский Язык - Турецкий язык

Определение langte hin в Английский Язык Турецкий язык словарь

passed
{f} geç

Ne kadar zaman geçtiğini söyleyemem. - I cannot say how much time passed.

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship passed through the Panama Canal.

handed
uzatılmış
passed
(Bilgisayar) geçti

Dört evin önünden geçtim. - I passed by four houses.

Test sürüşünü geçtikten sonra bir araba aldı. - After she had passed her driving test, she bought a car.

passed
geçmiş

Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı ve biz ne olduğunun farkına bile varmadan başka bir yıl daha geçmiş oldu. - Days turned into weeks, weeks turned into months and, before we knew it, another year had passed.

O, sınavı geçmiş olamaz. - He can not have passed the exam.

handed
elli
handed
{f} uzat

Tom sütü bardağa doldurdu ve sonra Mary'ye uzattı. - Tom poured milk into the glass and then handed it to Mary.

Tom buzdolabından iki bira çıkardı ve birini Mary'ye uzattı. - Tom got two beers out of the refrigerator and handed one to Mary.

handed
getirilen
passed
geçen

Onun erkek kardeşi geçen ay öldü. - His brother passed away last month.

Babası geçen hafta öldü. - Her father passed away last week.

handed
eli olan
handed
el ile kullanıma uygun
Немецкий Язык - Английский Язык
was sufficient
handed
passed
sufficed
was enough