Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

langeweile

listen to the pronunciation of langeweile
Немецкий Язык - Турецкий язык
e. 'langıvaylı can sıkıntısı
[die] can sıkıntısı
{'langıvaylı} e can sıkıntısı
kasvet
Английский Язык - Турецкий язык

Определение langeweile в Английский Язык Турецкий язык словарь

boredom
can sıkıntısı

Can sıkıntısı en lüks şeylerden biridir. - Boredom is one of the most luxurious things.

Can sıkıntısı onun en kötü düşmanı. - Boredom is his worst enemy.

boredom
{i} sıkıntı

Can sıkıntısı çok büyük bir sorundur. - Boredom is a huge problem.

Otistik çocuklar can sıkıntısının ne olduğunu bilmezler. - Autistic children don't know what boredom is.

boredom
can sıkıntı

Can sıkıntısı çok büyük bir sorundur. - Boredom is a huge problem.

Otistik çocuklar can sıkıntısının ne olduğunu bilmezler. - Autistic children don't know what boredom is.

boredom
gına
boredom
afakan
boredom
bun
ennui
usanç
blahs
(the blahs - American) depresyon
blahs
can sıkıntısı
blahs
hoşnutsuzluk
boredom
{i} bıkkınlık
ennui
{i} can sıkıntısı
ennui
{i} bıkkınlık
ennui
can sıkıntı
Немецкий Язык - Английский Язык
tedium
blahs
boredom

I distracted myself from the boredom of my long journey by reading mysteries. - Ich lenkte mich von der Langeweile meiner Reise ab indem ich Kriminalromane las.

Boredom is the beginning of all vices. - Aller Laster Anfang ist die Langeweile.

stuffiness
ennui
get bored with
getting bored
vor Langeweile einschlafen
to be bored stiff/witless/to tears/to death/out of your mind