This is not a time for celebration.
 - Bu kutlama zamanı değil.
Let's have a good birthday celebration!
 - İyi bir doğum günü kutlaması yapalım!
They held a congratulatory banquet.
 - Onlar bir kutlama ziyafeti düzenledi.
Jews don't celebrate the holocaust, they commemorate it.
 - Yahudiler soykırımı kutlamazlar, onu anarlar.
It's a custom to celebrate Christmas.
 - Noel'i kutlamak bir gelenektir.
It was a party to celebrate her birthday.
 - O, onun doğum gününü kutlamak için bir partiydi.
This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
 - Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
Tom congratulated Mary for her driving test.
 - Tom Mary'yi sürüş testi için kutladı.
Tom congratulated Mary on her graduation.
 - Tom Mary'nin mezuniyetini kutladı.
Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
 - Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
We celebrate Christmas every year.
 - Biz her yıl Noel'i kutlarız.
My friends celebrated my birthday.
 - Arkadaşlarım benim doğum günümü kutladılar.
India's Independence Day is celebrated on the fifteenth of August.
 - Hindistan'ın Bağımsızlık Günü, Ağustosun on beşinde kutlanıyor.
I called up my friend to congratulate him on his success.
 - Başarısını kutlamak için arkadaşımı aradım.
I could not stop by to greet you because I was in a hurry.
 - Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı.