Several children are playing in the sand.
 - Bazı çocuklar kumda oynuyorlar.
The sand on the beach was white.
 - Plajdaki kum beyazdı.
The long coastline of the city contains sand and gravel.
 - Kentin uzun kıyı şeridi kum ve çakıl içerir.
From the tall dune I could see over the whole island.
 - Yüksek bir kum tepeciğinden bütün adayı görebildim.
Mary is hourglass-shaped.
 - Mary kum saati şekillidir.
The hourglass will indicate the end of the fight.
 - Kum saati, mücadelenin sonunu gösterecek.
Tom and Mary played in the sandbox together and made sand castles.
 - Tom ve Mary birlikte kum havuzunda oynadılar ve kum kaleler yaptılar.
We've got a sandbox at home.
 - Evde kum havuzumuz var.
Tom was punching a punching bag.
 - Tom kum torbasına yumruk atıyordu.
If you find yourself in quicksand you'll sink more slowly if you don't move.
 - Kendinizi kayan kumda bulduğunuzda, hareket etmezseniz daha yavaş batarsınız.