She wore a dark blue scarf.
 - O koyu mavi bir eşarp taktı.
He had dark brown hair.
 - Koyu kahverengi saçları vardı.
The darker the mane of a lion is, the more attractive to females it is.
 - Bir aslanın yelesi daha koyu olsa dişileri için daha çekici olur.
Would you have liked the dress if it had been a darker color?
 - Daha koyu bir renk olsaydı elbiseyi sever miydin?
She wears heavy makeup.
 - O, koyu makyaj yapar.
All verbs are indicated in bold text.
 - Tüm fiiller koyu metinde gösterilir.
Her thick makeup is disgusting.
 - Onun koyu makyajı iğrençtir.
I love thick, creamy mushroom soup.
 - Koyu, kremalı mantar çorbası severim.
Her eyes, a deep blue, were quite impressive.
 - Onun koyu mavi gözleri oldukça etkileyiciydi.
Cheese is a solid food made from the milk of cows, goats, sheep, and other mammals.
 - Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.
I'll take my coffee black.
 - Kahvemi koyu alacağım.
Tom always drinks his coffee black.
 - Tom her zaman kahvesini koyu içer.
I like my coffee strong.
 - Ben kahvemi koyu severim.
My father likes strong coffee.
 - Babam koyu kahveyi sever.