kontrolünde

listen to the pronunciation of kontrolünde
Турецкий язык - Английский Язык
in the grip of
kontrol
check

What time do you start check-in? - Bagaj kontrolüne ne zaman başlarsınız?

He did a check on the quality. - O, bir kalite kontrol yaptı.

kontrol
control

Nobody can control us. - Hiç kimse bizi kontrol edemez.

Inflation is getting out of control. - Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor.

kontrolünde tutmak
dispose
kontrolünde tutmak
keep under control
kontrol
governance
kontrol
supervision
kontrol
countenance
kontrol
{i} rein
kontrol
grip

Tom got a grip on his emotions. - Tom duygularını kontrol altına aldı.

kontrol
command
kontrol
(Bilgisayar) control desk
kontrol
controlling

The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak. - Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir.

The pilot was having trouble controlling the aircraft. - Pilot, uçağı kontrol ederken zorluk yaşadı.

kontrol
disposal
kontrol
hand

The group of noisy boys was getting out of hand. - Gürültülü cocuklar kontrolden cıkıyordu.

The riot got out of hand. - İsyan kontrolden çıktı.

kontrol
(Ticaret) working papers
kontrol
curb
kontrol
(Ticaret) audit
kontrol
composure
kontrol
metering
kontrol
(Ticaret) visitation
kontrol
direction
kontrol
rounds
kontrol
inspection

Korea received an inspection from the International Atomic Energy Agency. - Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından kontrol edilmiştir.

kontrol
superintendence
kontrol
checking

He was checking a ticket. - Bilet kontrol ediyordu.

Tom is checking ID's. - Tom kimlikleri kontrol ediyor.

kontrol
{i} overhaul
kontrol
checkout
kontrol
{i} clutch
kontrol
pilot

The pilot was struggling to control the plane. - Pilot uçağı kontrol etmek için mücadele ediyordu.

The pilot is trying to restore communication with the control tower. - Pilot, kontrol kulesi ile olan iletişimi onarmaya çalışıyor.

kontrol
helm
kontrol
diagnostic
kontrol
control of
kontrol
controling
kalite kontrolünde
(Ticaret) allowable defects
kontrol
clutches
kontrol
examination
kontrol
checking, inspecting
kontrol
wire

The puppets are controlled by wires. - Kuklalar teller tarafından kontrol edilir.

kontrol
inspector
kontrol
control, check; inspection; command; composure
kontrol
(Hukuk) control, supervising
silahların kontrolünde uluslar arası trafik
(Askeri) international traffic in arms regulation (coassembly)
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kontrolünde в Турецкий язык Турецкий язык словарь

kontrol
Yoklama, arama
kontrol
Denetçi, kontrolör
kontrol
Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleme, denetim, denetleme
kontrol
Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma
kontrol
Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma: "Duygululuk olsa olsa akılla bağdaştığı, aklın kontrolünde kaldığı ölçüde bir değer taşır."- N. Cumalı