You can mix different foods in a blender.
- Bir karıştırıcıda farklı yiyecekleri karıştırabilirsin.
Tom poured milk into the blender.
- Tom sütü karıştırıcıya döktü.
His words are confusing.
- Onun sözleri kafa karıştırıcı.
It was frustrating and confusing.
- Sinir bozucu ve kafa karıştırıcıydı.
Sami asked Layla a perplexing question.
- Sami, Leyla'ya kafa karıştırıcı bir soru sordu.