Probably it will snow tomorrow.
- Yarın muhtemelen kar yağacak.
According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
Tom had a share in the profits.
- Tom'un kar payı vardı.
Let's agree to share in the profits.
- Karı paylaşmada anlaşalım.
It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
- Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
He looked for a profitable investment for his capital.
- Sermayesi için karlı bir yatırım arıyordu.
Podgorica is the capital of Montenegro.
- Podgorica, Karadağ'ın başkentidir.
They tried very hard to gain an advantage over one another.
- Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.
A small gain is better than a great loss.
- Zararın neresinden dönersek kârdır.
My wife catches colds easily.
- Karım çok çabuk soğuk kapar.
You're going to catch hell from your wife if she finds out.
- Karın öğrenirse ondan fırçayı yiyeceksin.
What does Tom get in return for all the work he's done?
- Tom yaptığı bütün iş karşılığında ne alıyor?
In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you.
- Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.
The bus service won't be available until the snow has melted.
- Kar eriyinceye kadar otobüs servisi mevcut olmayacak.
Tickets are available for $30 per couple or $20 per single reservation.
- Biletler çift başına 30 Dolar ya da tek bir rezervasyon için 20 Dolar karşılığı mevcuttur.
My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.
- Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
My sister likes melons and so do I.
- Kız kardeşim kavun sever ve ben de.
Mary likes watermelons more than melons.
- Mary karpuzları kavunlardan daha fazla sever.
The government decided to impose a special tax on very high incomes.
- Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.
Mary mixed the ingredients to make a cake.
- Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
You cannot mix oil and water.
- Yağ ve suyu karıştıramazsın.
He finally yielded to the request of his wife and bought a house.
- O sonunda karısının isteğine boyun eğdi ve bir ev satın aldı.
You must not yield to temptation.
- Günaha karşı boyun eğmemelisin.
This car dealership has very thin profit margins.
- Bu araba bayiliğinin çok ince kar marjları var.
This product brought us a large margin.
- Bu ürün bize büyük bir kar getirdi.
Tom's boots sank deep into the snow.
- Tom'un botları karın derinliklerine battı.
A group of people started off in snow boots.
- Bir grup insan kar botlarıyla yola koyuldular.
His wife now had to take care of his grandfather, not to mention their two children.
- İki çocuğu şöyle dursun, karısı şimdi onun büyük babasına bakmak zorundaydı.
AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.
- AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.
Try to take account of everything before you make a decision.
- Karar vermeden önce her şeyi hesaba katmaya çalış.
My brother has a Twitter account.
- Erkek kardeşimin bir Twitter hesabı var.
The bank has raised its dividend by 20%.
- Banka, kar payını % 20 oranında yükseltti.
He bought himself a snowmobile.
- O kendine bir kar arabası satın aldı.
Tom's snowmobile is broken.
- Tom'un kar arabası kırık.
My grandfather has snowy white hair.
- Büyükbabamın kar beyazı saçı var.
The snowstorm continued.
- Kar fırtınası devam etti.
Driving through that snowstorm was a nightmare.
- O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
We'll never find Tom in this blizzard.
- Bu kar fırtınasında Tom'u asla bulamayacağız.
Tom and Mary were trapped by a blizzard.
- Tom ve Mary bir kar fırtınası tarafından kapana kısıldılar.
Every snowflake is unique.
- Her kar taneciği benzersizdir.
The snowplow cleared the snow from the street.
- Kar temizleme aracı caddeden karı temizledi.
The first snowplows were drawn by horses.
- İlk kar temizleme aracı atlar tarafından çekildi.
He claimed his share of the profits.
- Kar payını talep etti.
Tom had a share in the profits.
- Tom'un kar payı vardı.
He has done this for profit.
- O, kar etmek için bunu yaptı.
Will it start snowing at noon or later?
- Öğleyin mi yoksa daha sonra mı kar yağışı başlayacak?
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
She made a paper snowflake.
- O, kağıttan bir iri kar tanesi yaptı.
I just saw a few snowflakes.
- Sadece birkaç tane kar tanesi gördüm.
We have never had such a heavy snowfall.
- Böylesine şiddetli bir kar yağışı asla olmadı.
The train was delayed by a heavy snowfall.
- Tren yoğun kar yağışı nedeniyle ertelendi.
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
It kept snowing all day.
- Bütün gün kar yağışı devam etti.