It will probably snow tomorrow.
- Yarın muhtemelen kar yağacak.
It snowed all last night.
- Gece boyunca kar yağdı.
Let's agree to share in the profits.
- Karı paylaşmada anlaşalım.
Robert got a small proportion of the profit.
- Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..
It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
- Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
Karakorum is the early capital city of Mongolia.
- Karakurum, Moğolistan'ın ilk başkentidir.
He advocated State Capitalism over Market Capitalism.
- O, Pazar Kapitalizmine karşı Devlet Kapitalizmini savundu.
A small gain is better than a great loss.
- Zararın neresinden dönersek kârdır.
They tried very hard to gain an advantage over one another.
- Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.
My wife is liable to catch a cold.
- Karım üşütmeye eğilimli.
He ran to catch up to his brother.
- Erkek kardeşine yetişmek için koştu.
What does Tom get in return for all the work he's done?
- Tom yaptığı bütün iş karşılığında ne alıyor?
I bought him a drink in return for his help.
- Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
Tickets are available for $30 per couple or $20 per single reservation.
- Biletler çift başına 30 Dolar ya da tek bir rezervasyon için 20 Dolar karşılığı mevcuttur.
The bus service won't be available until the snow has melted.
- Kar eriyinceye kadar otobüs servisi mevcut olmayacak.
My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.
- Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
My sister likes melons and so do I.
- Kız kardeşim kavun sever ve ben de.
Mary likes watermelons more than melons.
- Mary karpuzları kavunlardan daha fazla sever.
The government decided to impose a special tax on very high incomes.
- Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.
Air is a mixture of various gases.
- Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
Mary mixed the ingredients to make a cake.
- Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
You must not yield to temptation.
- Günaha karşı boyun eğmemelisin.
He finally yielded to the request of his wife and bought a house.
- O sonunda karısının isteğine boyun eğdi ve bir ev satın aldı.
This company's profit margin is very big.
- Bu şirketin kar marjı çok büyük.
This company uses cheap labor to increase its profit margins.
- Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
I always wear boots when it rains or snows.
- Yağmur ya da kar yağdığında her zaman botlarımı giyerim.
Tom's boots sank into the deep snow.
- Tom'un botları derin kara battı.
I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow.
- Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.
AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.
- AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.
The game was delayed on account of snow.
- Maç kar nedeniyle ertelendi.
I am not accountable to you for my actions.
- Yaptıklarımdan size karşı sorumlu değilim.
The bank has raised its dividend by 20%.
- Banka, kar payını % 20 oranında yükseltti.
He bought himself a snowmobile.
- O kendine bir kar arabası satın aldı.
Tom's snowmobile is broken.
- Tom'un kar arabası kırık.
My grandfather has snowy white hair.
- Büyükbabamın kar beyazı saçı var.
Driving through that snowstorm was a nightmare.
- O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
She arrived at school on time in spite of the snowstorm.
- Kar fırtınasına rağmen o, okula zamanında vardı.
There will be a blizzard.
- Bir kar fırtınası olacak.
Tom was trapped for ten days by a terrible blizzard.
- Tom korkunç bir kar fırtınası nedeniyle on gün mahsur kaldı.
Every snowflake is unique.
- Her kar taneciği benzersizdir.
The first snowplows were drawn by horses.
- İlk kar temizleme aracı atlar tarafından çekildi.
The snowplow cleared the snow from the street.
- Kar temizleme aracı caddeden karı temizledi.
He claimed his share of the profits.
- Kar payını talep etti.
Tom had a share in the profits.
- Tom'un kar payı vardı.
He has done this for profit.
- O, kar etmek için bunu yaptı.
It kept snowing all day.
- Bütün gün kar yağışı devam etti.
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
The 2014 Sochi Winter Olympics official mascots are The Polar Bear, The Hare, The Leopard and two aliens called The Snowflake and The Ray of Light.
- 2014 Sochi Kış Olimpiyatlarının resmi maskotları Kutup Ayısı, Tavşan, Leopar ve Kar Tanesi ve Işık Demeti adlarındaki iki uzaylıdır.
She made a paper snowflake.
- O, kağıttan bir iri kar tanesi yaptı.
We have never had such a heavy snowfall.
- Böylesine şiddetli bir kar yağışı asla olmadı.
He came, despite the heavy snowfall.
- Yoğun kar yağışına rağmen geldi.
It stopped snowing an hour ago.
- Bir saat önce kar yağışı durdu.
It kept snowing all day.
- Bütün gün kar yağışı devam etti.