The weather getting worse, the departure was put off.
- Hava kötüleştiği için, kalkış ertelendi.
He got ready for departure.
- O, kalkış için hazırlandı.
Tom watched the helicopter take off.
- Top helikopterin kalkışını izledi.
I like watching planes take off.
- Uçakların kalkışını izlemeyi severim.
They were waiting for the signal to start.
- Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
The airplane is ready for takeoff.
- Uçak kalkış için hazır.
Please fasten your seat belt during takeoff and landing.
- Lütfen kalkış ve iniş sırasında emniyet kemerinizi bağlayın.
As a rule I get up at six o'clock, but yesterday morning I got up at eight.
- Genellikle saat altıda kalkarım, fakat dün sabah sekizde kalktım.
She got up to answer the phone.
- O, telefona cevap vermek için kalktı.
I usually get up at eight o'clock.
- Genellikle saat sekizde kalkarım.
What time do you usually get up?
- Genellikle saat kaçta kalkarsın?
The plane is about to take off.
- Uçak kalkmak üzeredir.
Tom spent all afternoon at the airport watching the airplanes land and take off.
- Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.