Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
 - Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
I sometimes wonder if I am a girl.
 - Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
Why is this bird called a robin redbreast?
 - Bu kuşa neden kızılgerdan diyorlar?
This little girl let the birds escape.
 - Bu küçük kız kuşların kaçmasına izin verdi.
He was impatient to see his daughter.
 - Kızını görmek için çok sabırsızdı.
I'm Helen Cartwright's daughter.
 - Ben, Helen Cartwright'ın kızıyım.
That girl whose hair is long is Judy.
 - Saçı uzun olan kız Judy.
That girl who has long hair is Judy.
 - Uzun saçlı o kız Judy'dir.
Girls are wearing short skirts these days.
 - Kızlar bugünlerde kısa etek giyiyor.
Mary was the only girl wearing a skirt.
 - Mary etek giyen tek kızdı.
There was once upon a time an old Queen whose husband had been dead for many years, and she had a beautiful daughter.
 - Biz zamanlar kocası yıllar önce ölmüş olan yaşlı bir kraliçe vardı ve onun da güzel bir kızı vardı.
Once upon a time there lived a king and queen who had three very beautiful daughters.
 - Bizr zamanlar, üç çok güzel kızı olan bir kral ve kraliçe yaşardı.
There was enormous resentment over high taxes.
 - Yüksek vergiler hakkında büyük bir kızgınlık vardı.
Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.
 - Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.
Are you still a virgin?
 - Hâlâ kız oğlan kız mısın?
That girl who's wearing a scarf is a virgin.
 - Bir eşarp takan o kız bakire.
I sometimes wonder if I am a girl.
 - Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
His girlfriend is Japanese.
 - Onun kız arkadaşı Japon.
Tom loves fried chicken.
 - Tom, kızarmış tavuk seviyor.
Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.
 - Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.
That teacher tends to be partial to female students.
 - Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.
The female student that sat in front of the teacher is from Germany.
 - Öğretmenin önünde oturan kız öğrenci Almanyalıdır.
In November of 1996, Mars Global Surveyor began a 10 month mission to the Red Planet.
 - Mars Global Surveyor Kasım 1996'da kızıl gezegene olan 10 aylık bir göreve başladı.
The mother missed her daughter who was away at college.
 - Anne üniversitedeki kızını özledi.
What's your wife's maiden name?
 - Karınızın kızlık soyadı nedir?
Mary went back to using her maiden name.
 - Mary tekrar kızlık adını kullanmaya başladı.
The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
 - Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
What's your wife's maiden name?
 - Karınızın kızlık soyadı nedir?
Tom loves fried chicken.
 - Tom, kızarmış tavuk seviyor.
Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.
 - Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.
Mary wore bunny slippers.
 - Mary kız terlikleri giydi.
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
 - Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
Jill is the only girl in our club.
 - Jill Kulübümüzde tek kız.