Asker yerde yaralı yatıyordu.
- The soldier lay injured on the ground.
Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar.
- Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.
Trende, kazada yaralanmış olan birkaç yolcu vardı.
- There were a few passengers in the train who were injured in the accident.
Tom ciddi biçimde yaralanmış olabilir.
- Tom might be seriously injured.
Başka hiç kimse yaralanmadı.
- No one else was injured.
Kazada çok sayıda turist yaralandı.
- A number of tourists were injured in the accident.
Sağ bacağımı incittim.
- I got my right leg injured.
Tom bugün çalışırken kendini incitti.
- Tom injured himself at work today.
Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.
- The ambulances carried the injured to the nearest hospital.
Kazadan sonra yaralılar hastaneye götürüldü.
- After the accident, the injured were taken to hospital.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Yaralı asker güçlükle yürüyebiliyordu.
- The wounded soldier could hardly walk.
Yaralılar iyileşiyorlar.
- The wounded are getting better.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Ölüler ve yaralılar yakında her yerde yatıyordu.
- The dead and wounded soon lay everywhere.
Doktorlar yaralıları tedavi ediyorlardı.
- The doctors were treating the wounded.
Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.
- The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.
Başka hiç kimse yaralanmadı.
- No one else was injured.
Asker bacağından yaralandı.
- The soldier was wounded in the leg.
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
- The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
Tom bugün çalışırken kendini incitti.
- Tom injured himself at work today.
Dans ederken kendini incitti.
- She injured herself while dancing.
Her iki tarafta da binlercesi yaralanmıştı.
- Many thousands on both sides had been wounded.
Tom kötü şekilde yaralanmıştı.
- Tom was badly wounded.
Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
- Thousands were killed or wounded.
Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
- The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
... injured or when she'd get a cold or something, he'd start ...