O, inanılmaz bir hikaye.
 - That's an incredible story.
Tom inanılmaz değil mi?
 - Isn't Tom incredible?
Onun kesinlikle harika olduğunu düşünüyorum.
 - I think that's absolutely fabulous.
Harika bir gün yaşadığınızı umuyorum ve yakında birlikte doğum günlerimizi kutlamamız gerekiyor!
 - I hope you're having a fabulous day and we need to celebrate our birthdays together soon!
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
 - The unicorn is a fabulous monster.
Harika bir iş yaptın.
 - You did an incredible job.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
 - That story is too incredible to be true.
Onun olağanüstü olduğunu düşündüm.
 - I thought it was incredible.
... or an incredible university network, ...
... incredible. ...