in an exact manner; without approximation; precisely

listen to the pronunciation of in an exact manner; without approximation; precisely
Английский Язык - Турецкий язык

Определение in an exact manner; without approximation; precisely в Английский Язык Турецкий язык словарь

exactly
(İnşaat) kesinlikle

Kesinlikle sana söylediğim gibi yapacaksın. - You're going to do exactly as I tell you.

Sanırım o kesinlikle yapacağım şeydir. - I think that's exactly what I'd do.

exactly
kesin olarak

Nerede olduğumu kesin olarak bilmiyorum. - I don't know exactly where I am.

Henüz kesin olarak bilmiyorum. - I don't know exactly yet.

exactly
tam değer
exactly
tamı tamına

Tamı tamına bu ne anlama geliyor? - Exactly what does that mean?

exactly
tam

Bir gün pilot olma fikrinin hayatımda tam olarak ne zaman oluştuğunu söyleyemem. - I couldn't say when exactly in my life it occurred to me that I would be a pilot someday.

Tam olarak ne yapıyorsun? - What exactly are you doing?

exactly
aynen

Aynen yapmaya söz verdiğim şeyi yaptım. - I've done exactly what I promised to do.

Onun söylediğini aynen tekrarladım. - I repeated exactly what he had said.

exactly
tamamen

Mektubu açmak zorunda değildim. Ne söylediğini tamamen biliyordum. - I didn't have to open the letter. I knew exactly what it said.

Tamamen haklısın, Tom. - You're exactly right, Tom.

exactly
tam olarak

Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir. - You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.

Bir gün pilot olma fikrinin hayatımda tam olarak ne zaman oluştuğunu söyleyemem. - I couldn't say when exactly in my life it occurred to me that I would be a pilot someday.

exactly
küsuratsız
exactly
kesinlikle/tam olarak
exactly
doğru

O tam olarak doğru değil. - That's not exactly true.

Bu tam olarak doğru değil. - That isn't exactly right.

exactly
tamam

Mektubu açmak zorunda değildim. Ne söylediğini tamamen biliyordum. - I didn't have to open the letter. I knew exactly what it said.

Bu tamamen olmasını beklediğim şey. - That's exactly what I expected to happen.

exactly
çok doğru
exactly
titizlikle
Английский Язык - Английский Язык
exactly
in an exact manner; without approximation; precisely

    Расстановка переносов

    in an ex·act manner; with·out approximation; pre·cise·ly

    Произношение

Избранное