ilkönce

Турецкий язык - Английский Язык

Определение ilkönce в Турецкий язык Английский Язык словарь

in the first instance

at the outset

first

first of all, first, firstly

at first

see ilk önce

foremost

first of all

firstly

Связанные Термины

ilk önce

firstly

ilk önce

first of all

First of all, I'm very worried about my daughter's health. - İlk önce ben kızımın sağlığı hakkında çok kaygılıyım.

ilk önce

begin with

ilk önce

at the outset

ilk önce

at first

I hated Tom at first. - Tom'dan ilk önce nefret ettim.

He didn't believe it at first. - O, ona ilk önce inanmadı.

ilk önce

before hand

ilk önce

first and foremost

ilk önce

transmitting

ilk önce

in the first place

I didn't want to be here in the first place. - İlk önce burada olmak istemedim.

I didn't want to do this in the first place. - Ben ilk önce bunu yapmak istemedim.

ilk önce

first of all, first; to begin with; at first, initially, in the beginning, at the outset

ilk önce

first

For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first. - Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.

Please beat the rug, first. - Lütfen ilk önce halıyı temizle.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение ilkönce в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

ilk önce

Önce, en önce, en başta

ilk önce

(Osmanlı Dönemi) evvela

İlk önce

ilkten

Расстановка переносов

il·kön·ce