Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O şu ana kadar yaşamış büyük bir müzisyendir.
- He is as great a musician as ever lived.
Beethoven'ın şimdiye kadar yaşamış olanlar kadar büyük bir besteci olduğunu düşünüyorum.
- I think Beethoven is as great a composer as ever lived.
Tom bana Park caddesinde yaşayan hiç kimseyi tanımadığını söyledi.
- Tom told me he didn't know anyone who lived on Park Street.
Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.
- He despised those who lived on welfare.
Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
- Did you know that some foxes lived on this mountain?
O, ona nerede yaşadığını sordu.
- He asked her where she lived.