haselnuss

listen to the pronunciation of haselnuss
Немецкий Язык - Турецкий язык
sse {'ha: zılnus} e fındık
sse e. 'ha: zılnus fındık
fındıklı
fındık

Bir çantada yulaf, diğerlerinde fındık var. - In einer Tasche ist Hafer, in der anderen sind Haselnüsse.

Sincaplar fındık yer. - Eichhörnchen fressen Haselnüsse.

Haselnuß
[die] fındık
Английский Язык - Турецкий язык

Определение haselnuss в Английский Язык Турецкий язык словарь

hazelnut
{i} fındık

Tom'un sincabı bir mil öteden fındık kokusunu alabiliyor. - Tom's squirrel can smell hazelnuts from a mile away.

Tom sincabına Fındık adını verdi, çünkü fındığı seviyor. - Tom named his squirrel Hazelnut, because it likes hazelnuts.

cobnut
fındık
cobnut
{i} iri fındık
cobnut
(isim) iri fındık
cobnut
fındık ağac
filbert
{i} fındık
filbert
{i} fındık ağacı
filbert
Corylus avellana
hazelnut
(isim) fındık
Немецкий Язык - Английский Язык
filbert nut
hazelnut

The squirrel closed its eyes and began to count hazelnuts. - Das Eichhörnchen schloss die Augen und machte sich daran, Haselnüsse zu zählen.

The squirrel ate the hazelnuts. - Das Eichhörnchen fraß die Haselnüsse.

cobnut
hazel-nut
filbert
Chinesische Haselnuss (Litchi chinensis)
litchi tree
Chinesische Haselnuss (Litchi chinensis)
lychee tree