Dreams tell the truth.
 - Rüyalar hakikati söyler.
She succeeded in getting him to tell the truth.
 - Ona hakikati söyletmekte başarılı oldu.
I really, truly believe that.
 - Ben gerçekten, hakikaten ona inanıyorum.
I often see people turning against each other all the time, and this really scares me.
 - İnsanların sıklıkla birbirlerine sırt çevirdiklerini görüyorum, ve bu beni hakikaten korkutuyor.
It's a truly difficult problem to resolve.
 - Bu çözmek için hakikaten zor bir problem.
I really, truly believe that.
 - Ben gerçekten, hakikaten ona inanıyorum.
You should face up to the reality.
 - Hakikati metanetle karşılaman iktiza eder.
Philosophy is the art of taking revenge on reality.
 - Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır.