hırsları

listen to the pronunciation of hırsları
Турецкий язык - Английский Язык

Определение hırsları в Турецкий язык Английский Язык словарь

hırs
greed

The earth can satisfy our needs but not our greed. - Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.

He is selfish and greedy. - O bencil ve hırslıdır.

hırs
passion

We defy our foes, for our passion makes us strong! - Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!

I'm passionate about my job. - Ben işim hakkında hırslıyım.

hırs
{i} ambition

She realized her ambition to become a great scientist. - O, onun büyük bir bilim adamı olma hırsını anladı.

Ambition drove him to murder. - Hırs onu cinayete sürükledi.

hırs
{i} desire
hırs
{i} mettle
hırs
lust
hırs
rage
hırs
mammon
hırs
rapaciousness
hırs
avidity
hırs
{i} anger
hırs
greediness
hırs
avarice
hırs
cupidity
hırs
passion, ambition, avarice, greed; fury, anger, rage
hırs
glow
hırs
voracity
hırs
rapacity
hırs
fire
hırs
forwardness
hırs
powerful desire (to attain a particular end), ambition
hırs
avid

Tom is an avid fisherman. - Tom hırslı bir balıkçı.

Tom is an avid tennis player. - Tom hırslı bir tenis oyuncusu.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение hırsları в Турецкий язык Турецкий язык словарь

HIRS
(Osmanlı Dönemi) Saklamak
Hırs
(Osmanlı Dönemi) KELB
Hırs
(Osmanlı Dönemi) ŞEAF
Hırs
(Osmanlı Dönemi) HELA'
hırs
Ayı
hırs
Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku
hırs
Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku. Öfke, kızgınlık: "Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım."- H. C. Yalçın
hırs
Öfke, kızgınlık