Mary says she will follow through on her ambitions.
- Mary hırslarını gerçekleştireceğini söylüyor.
What are your ambitions?
- Senin hırsların nedir?
The earth can satisfy our needs but not our greed.
- Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.
He is selfish and greedy.
- O bencil ve hırslıdır.
I'm passionate about my job.
- Ben işim hakkında hırslıyım.
Mary is very passionate about her work.
- Mary işi hakkında çok hırslı.
That politician is full of ambition.
- Bu politikacı hırs dolu.
She realized her ambition to become a great scientist.
- O, onun büyük bir bilim adamı olma hırsını anladı.
She is an avid reader.
- O hırslı bir okuyucu.
Tom is an avid reader.
- Tom hırslı bir okuyucu.