goldig

listen to the pronunciation of goldig
Немецкий Язык - Турецкий язык
tatlı, şirin
Английский Язык - Турецкий язык

Определение goldig в Английский Язык Турецкий язык словарь

cute
{s} sevimli

Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi. - My brother gave me a cute baby doll.

Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi. - My brother gave me a cute doll.

cute
{s} şirin

O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum - He's really cute, and so I like working with him.

O bebek gerçekten hiç şirin değildir. - That baby is really not cute at all.

sweet
(sıfat) tatlı, şekerli, sevimli, şirin, cici, hoş, güzel, yumuşak başlı, nazik, mis gibi, lezzetli, ahenkli, melodik, verimli, asitsiz (mineral), kükürtsüz (benzin vb.), kolay, rahat
cute
dili cana yakın
cute
{s} cici
cute
{s} zeki

O çok sevimli ve o gerçekten zekidir. - He's very cute and he's really smart.

cute
{s} kurnaz
sweet
{i} tat

İyi geceler ve tatlı rüyalar. - Good night and sweet dreams.

Tatlı bir şey istiyorum. - I want something sweet.

cute
cilveli
cute
açıkgöz
cute
hoş

Kızlar için bazı hoş saç stilleri nelerdir? - What are some cute hairstyles for girls?

Sen de oldukça hoşsun. - You're pretty cute too.

sweet
şekerleme

O, şekerlemeyi azalttı. - He had cut down on sweets.

Şekerlemeyi azaltıyorum. - I'm cutting down on sweets.

cute
{s} akıllı

Tom gerçekten akıllı ve aynı zamanda sevimli sayılır. - Tom is really smart and also kind of cute.

cute
çok şeker
Немецкий Язык - Английский Язык
sweet
cute