girmeye

listen to the pronunciation of girmeye
Турецкий язык - Английский Язык

Определение girmeye в Турецкий язык Английский Язык словарь

gir
come in

I didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

Please make an appointment to come in and discuss this further. - İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.

gir
(Bilgisayar) sign in
gir
(Bilgisayar) retype
gir
incur
gir
got into

He got into this school in September last year. - Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.

Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car. - Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.

gir
get into

It's possible that Tom will get into Harvard. - Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür.

Does Tom get into the city very often? - Tom çok sık şehre girer mi?

gir
fallen under
gir
{f} enter

Knock on the door before entering the room. - Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.

For our children to be safe, please do not enter adult sites. - Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.

gir
gone into
gir
fell under
gir
fall under
gir
go into

Let's not go into details. - Ayrıntıya girmeyelim.

Tom wanted to go into politics. - Tom siyasete girmek istedi.

gir
went into
göze girmeye çalışma
grandstand play
gözüne girmeye çalışmak
play to
gözüne girmeye çalışmak
shine up to
gözüne girmeye çalışmak
make up to
sosyeteye girmeye çalışan kimse
social climber
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение girmeye в Турецкий язык Турецкий язык словарь

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir
girmeye
Избранное