gewählt

listen to the pronunciation of gewählt
Немецкий Язык - Турецкий язык
seçkin, seçme
Английский Язык - Турецкий язык

Определение gewählt в Английский Язык Турецкий язык словарь

chosen
{s} seçilmiş

Sen seçilmiş birisin. - You are the chosen one.

Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur. - Jews are a people chosen by God.

adopted
{s} evlat edinilmiş

Tom Mary'nin evlat edinilmiş erkek kardeşi. - Tom is Mary's adopted brother.

Evlat edinilmiş olduğumu biliyorum. - I know that I'm adopted.

chosen
{f} seç

O, takımın bir üyesi olarak seçildi. - He was chosen to be a member of the team.

Siz ya da ben seçileceğim. - You or I will be chosen.

chosen
tercihli
chosen
karar ver/yeğle/seç
chosen
cennete gitmek üzere seçilmiş olan
adopted
evlatlık

O, küçük kızı evlatlık aldı. - They adopted the little girl.

Tom kendinin evlatlık olduğunu biliyor mu? - Does Tom know he was adopted?

adopted
tatbik edilen
adopted
uygulanan
chosen
seçilen

O, seçilenler arasındaydı. - He was among those chosen.

chosen
seçilmek

Seçilmek istemiyorum. - I don't want to be chosen.

chosen
f., bak. choose. s. seçilmiş
chosen
{s} cennetlik
adopted
benimsedi

Tom Mary'nin fikrini benimsedi. - Tom adopted Mary's idea.

Onlar teklifi benimsediler. - They adopted the proposal.

chosen
{s} seçilmiş olan
adopted
{s} benimsenen
adopted
{s} kabul edilen
adopted
benimse

Tom Mary'nin fikrini benimsedi. - Tom adopted Mary's idea.

Tom defter tutma metodumuzu benimsedi. - Tom adopted our method of bookkeeping.