Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç.
- An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.
Genlerin kendilerini nasıl ifade ettiklerini kontrol altına alabilecek yeni teknolojiler geliştiriliyor.
- New technologies are being developed that will be able to control how genes express themselves.
Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.
- There seems to be some genetic problem with this animal.
Kistik fibrozis, kalıtsal bir hastalıktır.
- Cystic fibrosis is a genetic disease.
Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
- We generally drink tea after a meal.
General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
- General Motors laid off 76,000 workers.
After eight months, he eventually started dating girls again.
- Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı.
In general, people were against the consumption tax.
- Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
Gilbert is late yet again.
- Gilbert gene geç kaldı.
Tom isn't up yet. He usually stays in bed until 7:30.
- Tom henüz kalkmadı. O genellikle 7.30'a kadar yatakta kalır.