Onun ne söylediğini hatırlıyorum.
- I remember what he said.
Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.
- It doesn't matter what he said.
Japonların tanıdıkları kişilere karşı nazik oldukları fakat tanımadıklarına karşı oldukça soğuk oldukları söylenmektedir.
- It is said that Japanese people are kind to people they know, but rather cold to those they don't.
Onun zengin olduğu söylenmektedir.
- She is said to have been rich.
Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
- The stated price does not include labor charges.
Belirtilen tarihe kadar işi bitirmek zorundaydım.
- I had to finish the job by the stated date.
Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti.
- Her smile expressed her thanks.
Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım.
- I must have expressed myself badly.
Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
- The stated price does not include labor charges.
Onlar itirazlarını belirttiler.
- They stated their objections.
Tom söylenenleri dikkatle dinledi.
- Tom paid close attention to what was being said.
Toplantıda söylenen her şeyi anladın mı?
- Did you understand everything that was said at the meeting?