görülmemiş

listen to the pronunciation of görülmemiş
Турецкий язык - Английский Язык
unseen

What has been seen can not be unseen. - Görülen bir şey, asla görülmemiş gibi olmaz.

unprecedented, unusual, singular, extraordinary
extraordinary, never seen before
unsighted
unprecedented

This is an unprecedented gesture. - Bu eşi benzeri görülmemiş bir jest.

The Tokyo stock market recorded an unprecedented loss. - Tokyo borsası benzeri görülmemiş bir düşüş gösterdi.

singular
unobserved
strange
unusual
unheard-of
extraordinary

A person never reading anything may be fooled with an extraordinary easiness. - Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir.

freak
new
uncouth
eşi benzeri görülmemiş
unprecedented

The price jump was unprecedented. - Fiyat atlaması eşi benzeri görülmemişti.

This is an unprecedented gesture. - Bu eşi benzeri görülmemiş bir jest.

eşi görülmemiş
unprecedented

The situation this year is unprecedented. - Bu yıl durum eşi görülmemiş.

gör
saw

I saw my Twitter account suspended after a while. - Bir müddet sonra Twitter hesabımın askıya alındığını gördüm.

I saw John at the library. - Kütüphanede John'u gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

I'm looking forward to seeing you this April. - Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.

I remember seeing you all somewhere. - Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.

gör
see

It seems to me that you are wrong. - Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.

Mary decided never to see him any more. - Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.

gör
{f} seen

I have not seen him lately. - Son zamanlarda onu görmedim

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

gör
{f} view

The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century. - Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

He fell in love with her at first sight. - İlk görüşte ona âşık oldu.

The sight of fresh lobster gave me an appetite. - Taze ıstakozun görünüşü iştahımı açtı.

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

eşi benzeri görülmemiş
unheard-of
eşi görülmemiş
unheard-of
misli görülmemiş miktarda
never so
Турецкий язык - Турецкий язык
O güne kadar karşılaşılmamış, şaşılacak nitelikte olan